TKP
 
Yeniden Merhaba
Yayın İlkelerimiz
Yazılar - Arşiv
 
İşçinin Sesi Yayınları
Kitaplar
İşçinin Sesi
Çek-Al
Kavga - Kervan
Kaynak
İşçi Yaşamı
İşçinin Gezetesi
Binçiçek
cddrt
dtd
Isha Bulletin

Soviet News
 
 
 

 

 

 

 

 

 

 

 

12 EYLÜL CUNTACILARI NEDEN YARGILANMIYOR?

18 Aralık 2010 tarihinde Almanya’nın Köln kentinde toplanan, Türkiye/Almanya İnsan Hakları Derneği’nin (TÜDAY) örgütlediği  “Türkiye'de askeri darbeler ve sonuçları” konulu konferansın sonuç bildirisini aynen yayınlıyoruz.

Bu bildirinin ışığında komünistler, mecliste mutlak çoğunluğa sahip olan AKP hükümetini başta faşist Evren olmak üzere 12 Eylül 1980 cuntacılarını ve sivil yardımcılarını  yargılamaya neden hâlâ başlamadığını sorguluyorlar.

Referandumda dönek, sabık, müslümanlaşmış solculardan destek alan AKP’nin “ileri” müslüman demokrasisi(!)bakalım daha ne sürprizler getirecek

 

12 Eylül 1980 askeri darbesinin üzerinden tam 30 yıl geçti. Darbeciler ülkemiz insanına ve insanlığa karşı işledikleri suçlar nedeniyle, baskıyla yaptırdıkları anayasa maddeleriyle kendilerini güvenceye almışlardı. 12 Eylül 2010’da anayasa değişikliği için yapılan refarandumla, darbecilerin yargılanmasının yolu açıldı. Şimdi hesap sorma zamanı! 12 Eylül 1980 askeri darbesiyle;

– TBMM kapatıldı. Anayasa ortadan kaldırıldı. Siyasi partilerin kapısına kilit vuruldu ve mallarına el konuldu.

– 650 bin kişi gözaltına alındı ve 90 gü ne varan gözaltı sürelerinde ağır işken ce gördü. Açılan 210 bin davada, 230 bin kişi sıkıyönetim mahkemelerinde yargılandı. 7 bin kişi için idam cezası istendi. 517 kişiye idam cezası verildi. Haklarında idam cezası verilenlerden 50’si asıldı. İdamları istenen 259 kişinin dosyası Meclis’e gönderildi.

– Askeri mahkemelerde 71 bin kişi düşüncelerinden, 98 bin kişi örgüt üyesi olmaktan yargılanıp ağır cezalara çarptırıldı.

– Cezaevlerinde insan onuruyla bağdaşmayan baskı, dayak, işkence ve kötü koşullardan dolayı 299 kişi yaşamını yitirdi. Bunlardan 171’inin “işkenceden öldüğü” belgelendi. 144 kişi kuşkulu bir şekilde öldü. 14 kişi açlık grevi-ölüm orucu eylemlerinde öldü.

– 1 milyon 683 bin kişi, komünist, alevi, kürt, dinci, şeriatçı denilerek fişlendi. 30 bin kişi “sakıncalı” görülerek işten atıldı. Bunlardan 3 bin 854’ü öğretmen, 120’si üniversitede görevli öğretim üyesi, ve 47’si hakimdi. 18.525 kamu görevlisi hakkında soruşturma açıldı. 388 bin kişiye pasaport verilmedi. 30 bin kişi ülkesinden, işinden, okulundan, ailesinden uzakta mülteci olarak yaşamak zorunda bırakıldı. 14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarıldı.

– 937 film “sakıncalı” bulunduğu için yasaklandı. 23 bin 677 derneğin faaliyeti durduruldu. Siyasi partiler ve sendikalar kapatıldı, çok sayıda siyasetçi gerekçesiz gözaltında tutuldu ve tutuklandı.

– Yüzbinlerce yayına el konuldu ve imha edildi. Yayınevi sahipleri gözaltına alındı, tutuklandı, işkence gördü.

– 39 ton gazete ve dergi imha edildi. Gazeteler 300 gün yayın yapamadı. 13 büyük gazete için 303 dava açıldı. 400 gazeteci için toplam 4 bin yıl hapis cezası istendi. Gazetecilere 3 bin 315 yıl 6 ay hapis cezası verildi. 31 gazeteci cezaevine girdi. 300 gazeteci saldırıya uğradı. 3 gazeteci silahla öldürüldü.

– Devlet görevlileri tarafından 227 kişi öldürüldü. Bu insanlardan; 16 kişi için “kaçarken” vurulduğu, 95 kişi için “çatışmada” öldüğü söylendi. 73 kişiye “doğal ölüm raporu” verildi. 43 kişinin “intihar ettiği” bildirildi.

Çağrımız; 12 Eylül darbesinin acısını, çilesini çeken sizlere ve bu insanlık dışı darbeye hesap sormak isteyenleredir!
Çağrımız; 12 Eylül darbecilerine karşı, insanlığın ortak bir sorgulama bilincini oluşturmayadır!
Çağrımız; 30 yıl sonra da olsa 12 Eylül darbesinin tüm kurumlarıyla ve sonuçlarıyla hesaplaşmayadır!
Çağrımız; 12 Eylül darbesiyle, hak gasbına uğrayanların haklarının iadesinin sağlanmasınadır!

İnsan hakları savunucuları olarak çağrımız; 12 Eylül askeri darbesini yapanların ve darbe sürecinde suç işleyenlerin bir an önce mahkemelerde yargılanmasıdır!

TÜDAY
18 Aralık 2010
KÖLN