TKP
 
Yeniden Merhaba
Yayın İlkelerimiz
Yazılar - Arşiv
 
İşçinin Sesi Yayınları
Kitaplar
İşçinin Sesi
Çek-Al
Kavga - Kervan
Kaynak
İşçi Yaşamı
İşçinin Gezetesi
Binçiçek
cddrt
dtd
Isha Bulletin

Soviet News
 
 
 

 

 

 

 

 

 

 

İSTANBUL’UN ANLAMLI TEPESİNİ İŞÇİLERİN MÜCADELESİ FETHETTİ

Bu tarihi gelişmeyi sağlayan başta Disk olmak üzere tüm işçi ve memur sendikalarının liderlerinin, bu arada Türk-İş Harb-İş sendikası yöneticilerinin bu kıran kırana kavgada gösterdikleri dirayetli ve akılcı liderliği en başta not düşmek istiyorum.
     
1 MAYIS 2009 VE 1 MAYIS   1977
GELENEKTEN GELECEĞE MİLİTAN ANLAM...
        
Bilindiği üzere Disk’in görkemli 1977 mitingi hepimizin hafızalarındadır. O gün yani 1977 1 Mayıs’ında 500 bin emekçi Taksim meydanını çoluk çocuk, kadını ve erkeği ile doldurmuş, kendi liderlerinin konuşmalarını dinliyordu. Otellere ve karanlık yerlere yerleştirilmiş, bizce malum katillerce tarandılar. Ama, devlet, 36 işçi ve emekçinin öldüğü bu saldırının faillerini hiçbir zaman bulamadı(!)

Bu olay tüm yoksulların hafızalarına kazındı. Bakın, Disk’in davetlisi olarak 1 Mayıs 77’de miting alanında olan Filistinli bir sendikacı, 31 yıl sonra yine katıldığı 1 Mayıs’ta gazetecilere şöyle diyor:

”BANA  GÖRE 1 MAYIS 1977 KATLİAMDIR. FİLİSTİNLİYİM VE ÇOK KATLİAM GÖRDÜM. BURADAKİ OLAY BAMBAŞKA, çünkü bir şölen için buluşmuş işçilere ateş açmak utançtır. O anı hayattım boyunca unutamadım. Beni çok etkiledi. Bize onca insanın ölümünün sorumlularının hâlâ bulunmadığını söylediler...”

O günden beridir 1 Mayıs Taksim meydanında kutlanamıyordu, yasaktı. Kah güvenlik bahanesi kah başka uydurmalarla işçileri Taksim meydanına yıllarca sokmadılar. 1988’den beri tüm kenar sokaklarda yüzlerce çatışma yaşandı, gençlerimiz öldü ama devlet 1 Mayısa alanına işçileri yaklaştırmadı. Taksim’de 1 Mayıs kavgası, işçi sınıfı ve Türkiye burjuvazisi arasında tam bir YIPRATMA SAVAŞINa dönüştü... Hani büyük savaşlarda bazen küçücük bir tepe için binlerce ölü verilir ya, tam da öyle.

Yıllarca eteklerinde çarpıştık, çevresindeki karakollarda geceyi geçirdik, sakat ayak kırık başlarla evimize döndük. Sınıf savaşının bu ”küçük” tepesi için!..

Bu yılda da, Taksim’de 1 Mayıs, sinir harbinin yaşandığı yer oldu. İstanbul’a düşmanlığı tescilli vali, emniyet müdürü önce ”hayır” dediler, sonunda ”makul çoğunlukla olur” demek zorunda kaldılar. Çünkü, işçi sınıfının yıllardır sürdürdüğü kavga ve gösterdiği direnç meyvelerini vermişti. Bu arada Türk_İş yönetiminin ısrardan kaçınarak, bu sinir harbinin yaşandığı anda Taksim’den vazgeçip Kadıköy için başvurması görüntüyü bozucu bir tutum oldu. Ama herşeye rağmen, ”makul çoğunluk”, yılların gözlemini giderdi, Taksim’i zaptetti! Cop, hakaret, tonla biber gazı, barikat üstüne barikat, panzerlerden sıkılan su, kısacası polis terörü işçi sınıfına engel olamadı! Devrimci gençliğimiz polis terörünü uygun mücadele biçimleriyle bertaraf ettiği gibi, püskürttü de... İşçi sınıfı Taksim’i devrimci gençlikle birlikte savaşa savaşa zaptetti! Kesk başkanı Sami Evren’in şu sözleri anlamlıdır: ''Bugün Taksim’de bu alanı özgürleştirebildik, ama parça parça tüm Türkiye’yi siz özgürleştireceksiniz.”

Emeği geçen, yürüyen, çatışan, düşen ve önderlik eden tüm işçilerimize, devrimcilerimize, 1 Mayıs’ta tarih yaratanlara selam olsun!

Şan olsun Türkiye işçi sınıfına!.. Demokrasi işçilerle gelecek… Yaşasın halkların kardeşliği… Sendikal birlik militan eylem.. Yaşasın işçilerin birliği, proletarya enternasyonalizmi!

Seyit Rıza Güven