FEZLEKELERİ BİZ HAZIRLAYALIM 
        
          Protestolar,  gösteriler, direnişler yoluyla siyaset kurumunu belli yönde girişimlere zorlama  tarzı, talepleri tepedeki profesyonel siyasetçiler eliyle gerçekleştirmeyi  öngörür. Bu tarz, toplum – devlet ayrılığına dayalı temsili demokrasinin  tarzıdır. 
           
          Bu  mücadele tarzı ile harami düzeni teşhir etmek, farkındalıkları artırmak, bilinç  üretmek, örgütlülüğü geliştirmek mümkündür. Böylece, aşağıdan basınç bindirerek  bir takım taleplerin yerine getirilmesi sağlanabilir. Ancak, bu tarzı vazeden  temsili demokrasinin kendisi, aynı zamanda, bu mücadele tarzının sınırlarını da  belirler. 
             
          Temsili  demokrasinin dayandığı ve işleyişiyle yeniden ürettiği temel, yasama, yürütme  ve yargı erklerinin toplumdan kopup devlet olarak örgütlenmiş olmasıdır.  Mücadele, temsili demokrasinin vazettiği tarz içinde kaldığı sürece, devletin  gaspetmiş olduğu erkleri fethedemez. 
             
          Örneğin,  şimdiye kadar görülmedik büyük skandallara, tepkilere rağmen, hiyerarşik  kontrol içinde yukarıya bağlanmış olan savcılar RTE ve şürekâsı hakkında dosya  açmamaktadırlar. 
            “Halk  adına” vizesiyle yetki gaspı yapan siyaset kurumundan, parçası olduğu sorunu  çözmesini talep etmek gerçekçi değildir. Tek gerçekçi yol, talep etmek yerine,  taleplerin gereğini doğrudan hayata geçirmeye girişmektir. 
             
          Halkın  gidişatı kendi ellerine alabilmesi için yasama, yürütme ve yargı erklerini  fethetmesi, yani bu erkleri devlet sapkınlığından kurtararak topluma geri  döndürmesi gerekir. O halde, bu erklerin asıl sahiplerince yığınsal kullanımı  demek olan doğrudan demokrasi işleyişlerini geliştirerek yolsuzlukların,  haksızlıkların üstüne halk olarak gitmek gerekir. 
             
          Atanmış  savcılardan kahraman çıkmasını beklemek beyhudedir. Fezlekeleri, Gezi  ayaklanmasının yarattığı forumların, kolektiflerin, yerel inisiyatiflerin  bizzat kendileri hazırlamalıdır. Bu faaliyet, doğası gereği, bütün meşruiyetini  doğrudan doğruya kendi kurucu iradesinden alır. 
             
          Öncelikle,  her türlü kaynaktan yararlanarak bilgi ve belgeler arşivlenmeli, işlenmiş ve  işlenmekte olan suçların tarif ve tespiti yapılmalıdır. Fezleke taslakları  forumlarda tartışılarak kolay anlaşılır metinler haline getirilmelidir. Bu  çalışmada her inisiyatifin kendi yerel ve özgül duyarlılıklarına ağırlık  vermesi önemlidir. 
             
          Hazırlanan  fezlekeler, her çeşit medya, internet, yazılama, afişleme, bildiri, ev ve  işyeri ziyaretleri yoluyla en geniş kesimlere duyurulmalıdır. Mümkün olan en  geniş katılımlı halk forumlarında fezlekeler yeniden tartışılıp geliştirilerek  iddianamelere dönüştürülmelidir. 
             
          Bu  çalışmalar hakkıyla ve yaratıcılıkla geliştirilebilirse, hazırlanan  iddianameler söz olarak kalamaz. Toplumsal dinamikler harekete geçerse, sürecin  mantıksal sonuçlarına doğru ilerlemesini hiçbir güç durduramaz. 
          Yusuf Zamir          
          08/05/2014
           |